Dijital Kimliklerin Potansiyel Gücü: Çevre Sorunlarını Minimalize Etmek Mümkün Mü?

İçinde bulunduğumuz dünya gün geçtikçe ölüyor. İnsanlık yarattığı birçok problemle ne yazık ki çevrenin ciddi zararlar almasına yol açıyor.

Günümüzde çevre sorunlarının etkisini böylesine ciddi bir şekilde görebilirken bu durumu elimizden geldiğince önlemeye çalışmak hepimizin insanlığa, kendimize ve gelecek nesillere karşı sorumluluğumuz. Çevre sorunlarını önlemek için yapılabilecek birçok şey var bunlardan çok da bilinmeyen bir tanesi Dijital kimlik kullanımının ne kadar büyük bir etki yaratabileceğidir.

Dijital kimliklerin güncellenebilirlik, kolay paylaşılabilirlik gibi bir çok faydasının yanında çevre sorunlarını azaltma konusunda da ciddi bir potansiyele sahiptir. Peki dijital kimlikler nasıl çevre sorunlarını azaltabilir bunu detaylandıralım.

 

1. Kağıt Tüketiminin Azaltılması

Geleneksel bir kartvizitin boyutu ortalama 8.5*5.5 cm olarak kabul edilebilir. Kağıdın kalınlığı, kartvizitin özelliği gibi etkenler göz önünde bulundurulursa ortalama 5000 kartvizit için 1 ağacın kesildiğini söyleyebiliriz.
Net bir sayı kesin olarak saptanamasa da 1 yıl içinde milyarlarca kartvizit üretiliyor. Yani 1 yıl içerisinde 10.000 den fazla ağacın kartvizit üretimi için kesildiğini söyleyebiliriz. Hepimizin de bildiği üzere ormansızlaşma birçok sorunu beraberinde getirir. Ormanların yok olması, biyolojik çeşitliliği azaltırken ekosistem dengesini de dolaylı olarak bozmaktadır. Dijital kimlikler ise dijital ortamda oluşturulup elektronik olarak paylaşıldığından kağıt tüketimini büyük oranda azaltır.

2. Enerji ve Su Tasarrufu

Çoğu insan bunu göz ardı etse de geleneksel kartvizitlerin basım ve dağıtım sürecinde enerji ve su tüketimi önemli ölçüde olur. Dijital kimlikler bu noktada, bu tür fiziksel kaynakların tüketimini de ortadan kaldırarak önemli ölçüde tasarruf sağlar ve kaynakların tüketilmesinin önüne geçerek çevre sorunlarını azaltmaya katkıda bulunur.

 

3. Atık Azaltma

Geleneksel kartvizitler kullanımı sona erdiğinde yüklü miktarda atık oluştururlar ve geleneksel kartvizitlerin güncellenmeye açık olmadığını da hesaba katarsak, oluşturdukları atık yığını ne yazık ki oldukça fazladır. Standart ofis kağıdı ve karton gibi kağıtların doğada çözünme süresi genellikle 2 ila 6 hafta arasındayken bu süre kullanılan kağıdın cinsi, kalınlığı gibi faktörlere göre değişiklik gösterir. Daha kalın ve kaplamalı kağıtların çözünme süresi çok daha uzun olabilir ve yıllarca doğada çözünmezler. Buradan yola çıkarak kartvizit atıklarının her yıl doğaya ne kadar zarar verdiğini görebiliriz.

4.Karbon Ayak İzi Azaltma

Dijital kimlikler, kağıt tüketimini, baskı ve baskıda enerji kullanımını, dağıtım ve lojistik süreçlerini ortadan kaldırarak ve dijital iletişimi kolaylaştırarak çevre üzerindeki karbon ayak izinin azaltılmasına yardımcı olur. Dijital kimliklerin yaygınlaşması ve daha fazla kişi tarafından kullanılması çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlama yolunda önemli bir adım olarak görülüyor.

 


5. Güncellenebilirlik ve Kolay Paylaşım

Geleneksel kartvizitlerin basılı formda olması sebebiyle içerdiği bilgilerin güncellenmesi neredeyse imkansızdır. Günümüzde çoğu insan tek bir işten veya pozisyondan ziyade farklı alanlar deneyimlemek istiyor. Bu sebepten dolayı, değişen her pozisyon veya iş mevcut kartvizitin çöpe gitmesine neden olarak birçok kaynağın boşa harcanmasına neden oluyor. Aynı zamanda geleneksel kartvizitlerin fiziksel bir maddeden oluşması onu zamana karşı savunmasız hale getiriyor. Zamanla rengi soluyor, yıpranıyor ve kullanılamaz hale geliyor. Dijital kimlikler bu noktada tek tuşla güncellenebilir oluşlarıyla öne çıkıyorlar. Bir diğer avantajı ise kolay paylaşılabilir oluşu. Dijital ortamda kolayca paylaşılabilir olması sebebiyle geleneksel kartvizitlerdeki dağıtım sürecini ortadan kaldırıyor.

Sonuç olarak, teknolojinin bize sağladığı faydaları göz ardı etmeyip, geleceğimiz için bir adım atmaya başlayabiliriz. Güzel bir gelecek hepimizin parmaklarının ucunda.